Native®’in tescilli üretim süreci, iltihaplanma olayını artırabilecek ve doku yenilenmesini yavaşlatabilecek hiçbir kimyasal kalıntı veya koruyucu madde içermeyen, tamamen doğal, çapraz bağlı olmayan bir ürünü garanti etmek için geliştirilmiştir.
Bu cerrahi membran, hücresel ve mikrovasküler infiltrasyon yoluyla konakçı dokuya dahil edilen, dirençli, biyouyumlu bir implanttır.
Son çalışmalar, tek aşamalı meme rekonstrüksiyonunun erken komplikasyonlarının, inflamatuar yanıtın boyutuna ve süresine bağlı olduğunu ve bu yanıtın, implante edilen biyomateryalden kaynaklanan yabancı cisim etkisinden etkilendiğini göstermiştir.
Native® gibi mümkün olan en kısa sürede birleşen bir malzeme, erken komplikasyon riskini en aza indirir.
Tek aşamalı meme rekonstrüksiyonu, endike olduğunda, hem tek bir işlem yapılması gereken hastaya fayda sağlar, hem de ciddi maliyet tasarrufu sağlar. Biyomateryallerin ortaya çıkışı, estetik sonuçları önemli ölçüde iyileştirerek bu prosedüre büyük katkı sağlamıştır.
Hücre dışı matris yapısı, hücrenin hücre dışı matrise yapışmasını kolaylaştıran transmembran reseptörleri için bir hedef bölge görevi gördüğü için rejeneratif süreç için gereklidir. Bu glikoproteinler hücre zarında bulunur. En önemli işlevlerinden biri hücre göçünde oynadıkları roldür. Hücrenin hangi biyolojik işlevi gerçekleştireceğine ilişkin kararını belirlerler ve hücre dışı matris ile hücrenin kendisi arasındaki ilişkilere aracılık ederler.
Hücre dışı matrisin ana işlevleri şunlardır:
Hücre göçünü kolaylaştırır
Farklılaşmış fenotip üretimi
Büyüme faktörlerinin birikmesi ve hedef hücrelere sunulması
Yenilenme için iskele
Native® dermal matriks ateş, ciltte alevlenme veya uzun süreli seroma oluşumu gibi olumsuz inflamatuar olayları en aza indirecek şekilde tasarlanmıştır.